CHP, Yanlış Yapıyor…

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 31 Mart yerel seçimlerinden zaferle çıktı ve sandıktan birinci parti olarak çıkmanın verdiği özgüvenle iktidar yürüyüşünü hızlandırdı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), 31 Mart yerel seçimlerinden zaferle çıktı ve sandıktan birinci parti olarak çıkmanın verdiği özgüvenle iktidar yürüyüşünü hızlandırdı. Genel Başkan Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yıllardır süren muhalefet dönemine son vermek için büyük bir çaba harcıyor. Ancak burada çok önemli bir nokta var: Vatandaşın gönlünü kazanmadan iktidara yürümek mümkün mü? Tabii ki değil. İşte tam da burada, CHP yanlış yapıyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, su borcu olan vatandaşlara karşı uyguladığı sert ve acımasız yaptırımlarla büyük tepki çekiyor. Sadece iki fatura ödenmediği için, hiçbir uyarı yapmadan vatandaşın suyunu kesmek sosyal belediyecilik anlayışıyla bağdaşır mı? Daha geçtiğimiz aylarda seçim meydanlarında, “Halk geçinemiyor, yoksulluk büyüyor, vatandaş faturalarını ödeyemiyor” diyenler, bugün iki faturası ödenmedi diye insanların suyunu kesiyor. Bu nasıl bir çelişkidir?

Sosyal Belediyecilik Bu Mu?

CHP'nin yıllardır savunduğu sosyal belediyecilik anlayışı, vatandaşın yanında olmak değil miydi? Şimdi soruyorum: Geçim sıkıntısı çeken, faturalarını ödeyemeyen dar gelirli ailelere böyle mi sahip çıkılıyor? Su gibi en temel bir ihtiyacı vatandaşın elinden almak, onu daha da mağdur etmek anlamına gelmez mi?

Evet, faturalar ödenmeli, belediyeler de hizmet vermeye devam edebilmek için gelir sağlamalı. Ancak bir belediyenin asıl görevi, vatandaşın yanında olmak, ona yardımcı olmaktır. Borcu olan abonelere yazılı bir bildirim göndermek, belirli bir süre tanımak ve ödeme kolaylıkları sunmak çok mu zor? Anlaşılan, CHP’li belediye yöneticileri, sosyal belediyecilik söylemini sadece seçim dönemlerinde hatırlıyor.

Cemil Tugay, Bu Tavır Seni Nereye Götürür?

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, seçim kazanmanın belediye başkanı olmak için yeterli olduğunu düşünüyor olabilir. Ama unutmaması gereken bir şey var: Seçim kazanmak yetmez, o koltukta kalabilmek için halkın gönlünü kazanmak gerekir. Bugün suyu kesilen vatandaşlar, yarın sandıkta kendisine gereken cevabı verir.

Tunç Soyer örneği ortada. İzmir halkı, kendisine tepeden bakan, halka rağmen kararlar alan bir belediye başkanını tasfiye etti. Cemil Tugay da eğer böyle devam ederse, aynı akıbetin kendisini beklediğini unutmamalıdır. Makamlar gelip geçicidir, asıl olan halka nasıl hizmet ettiğindir.

CHP, en son 1977 yılında Bülent Ecevit liderliğinde tek başına iktidar oldu. O günden bu yana, yani 48 yıldır, genel seçimlerde iktidar yüzü göremedi. Şimdi yerel seçimlerden aldığı güçle iktidara yürüme hayali kuruyor, ancak vatandaşın güvenini sarsan adımlarla bu hayal suya düşebilir.

Eğer CHP gerçekten Türkiye’yi yönetmek istiyorsa, önce yerel yönetimlerdeki tavrını gözden geçirmeli. Vatandaşın en temel ihtiyaçlarını elinden alan değil, ona sahip çıkan bir yönetim anlayışı sergilemelidir. Yoksa, tarihin tekerrür edeceğini söylemek için kahin olmaya gerek yok.

"Unutmayın: Seçmen, susuz bırakılanı asla unutmaz; sandıkta da cevabını verir!"

Sevgilerimle  /  Gazeteci Ali ERTURAN

gazetecialierturan@gmail.com