İstanbul’da Engelli Çocuğun Yoğun Bakımda Uğradığı İstismar Şüphesi: “Acil” Kod Neden Kullanılmadı?

En dikkat çekici nokta ise istismar şüphesi tespit edildikten sonra izlenen süreçte yaşanan gecikme:

“Kadın doğum uzmanından hastayı görmesi ve muayene etmesi istendi. Uzmanlara göre çocuk istismarı gibi durumların ‘Acil’ koduyla istenmesi gerekirken bu kod kullanılmadı. Kadın doğum uzmanı, muayene istemini tam ilk bulgudan 8 buçuk saat sonra kabul etti.”

İstismar şüphesi 7 Nisan’da doktor muayenesi sırasında ortaya çıkmasına rağmen, “acil” değerlendirmesi yapılmaması ve ilgili uzman hekimin müdahalesinde yaşanan ciddi gecikme, olayın üzerine gölge düşürdü. Üstelik bu çocuk, konuşamayan, makineye bağlı ve kendini ifade edemeyen ağır engelli bir hasta. Bu haldeki bir çocuğa dair istismar şüphesi karşısında acil müdahale yapılmaması akıllara şu soruyu getiriyor: Yoğun bakımda istismar şüphesi olan bir çocuktan daha acil ne olabilir?

Hastane Yönetimi: “Yüksek İhtimalle İstismar Hastanemizde Yaşandı”

Çam ve Sakura Hastanesi’nin üst düzey yöneticileri, SÖZCÜ gazetesine yaptıkları açıklamada istismara uğradığı iddia edilen çocukla ilgili tüm bilgileri Sağlık Bakanlığı’na ilettiklerini belirtirken, “Yüksek ihtimalle istismar hastanemizde yaşandı. Ancak kesin sonuç adli tıp raporuyla belli olacak” açıklamasında bulundular. Aynı kaynaklar, olayın “büyük ihtimalle yoğun bakımda” gerçekleştiğini düşündüklerini ifade etti.

Sürecin Özeti: Hastane Yatışı, Yoğun Bakım ve Tespit

19 Mart’ta zatürre teşhisiyle hastaneye yatırılan çocuk, 11 gün boyunca tedaviye yanıt vermedi.

30 Mart’ta solunum cihazına bağlanarak yoğun bakıma alındı.

7 Nisan’da muayene eden doktor genital bölgede olağandışı bir durum fark etti, ardından kadın doğum uzmanı istendi.

Yapılan kontrollerde istismar bulguları tespit edildi, rapor düzenlenerek adli makamlara bilgi verilmesi talep edildi.

Ancak süreçteki gecikme dikkat çekiciydi: İstismarı fark eden ilk hekimin talebine rağmen, kadın doğum uzmanının hastayı ancak 8 buçuk saat sonra görmesi, bu tür hassas olaylarda hızlı müdahale gerekliliği açısından ciddi bir ihmal şüphesi doğurdu.

Soruşturma Derinleşiyor

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, hastanede görev yapan sağlık çalışanı, temizlik personeli ve doktorlardan oluşan 26 kişi hakkında adli ve idari soruşturma başlattı. Güvenlik kameraları incelemeye alındı. Sağlık Bakanlığı ise çocuğun ailesi hakkında da bilgi vererek, olayın hastane dışında yaşanmış olabileceği ihtimalini öne sürdü.

Ancak aile hakkında “ilgisiz davrandılar”, “8 gün geç geldiler” gibi beyanlar bakanlık kaynakları tarafından yapılmış olsa da, hastane yönetiminin değerlendirmesi bu ihtimali zayıflatıyor.

İstanbul’un en büyük sağlık komplekslerinden birinde yaşanan bu vahim olayın adli boyutu kadar, kurum içi süreçlerdeki gecikmeler de tartışılmalı. Özellikle “acil” kod verilmemesi ve 8,5 saatlik gecikme, sadece adli değil, etik ve mesleki sorumluluk açısından da sorgulanmalı.

Engelli bir çocuğun yoğun bakımda yaşadığı şüpheli bir istismar vakasında zamanlama her şeydir. Bu olayda, zamanlama utandırıyor.