Muğla Sağlıkta Çöküşü mü Yaşıyor? İl Sağlık Müdürü Nerede?

Muğla, doğal güzellikleriyle dünyanın dört bir yanından turist ağırlayan bir şehir. Ancak turizmle özdeşleşen bu cennet köşenin sağlık sistemi, gün geçtikçe derinleşen sorunlarla anılmaya başladı. Basına yansıyan haberlere bakılırsa Muğla’daki sağlık hizmetleri, ilmek ilmek çözülen bir kumaşa benziyor. Hastanelerdeki eksiklikler, sağlık çalışanlarına yönelik mobbing iddiaları, refakatçi izinlerinin gasp edilmesi ve en önemlisi de yıkım kararı verilen binaların hâlâ hizmet vermesi… Tüm bunlar tek bir soruyu gündeme getiriyor: Muğla İl Sağlık Müdürü Dr. Ali Burak Mülayim nerede?

Menteşe Devlet Hastanesi’ne ilişkin en çarpıcı gerçek, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun bizzat verdiği tahliye ve yıkım talimatına rağmen hastanenin faaliyetlerine devam etmesi. Deprem riski taşıyan bir binada sağlık hizmeti sunulması kabul edilebilir mi? Muğla’da yaşanabilecek bir sarsıntıda buradaki hastaların ve sağlık çalışanlarının hayatı kim tarafından garanti edilecek? Birlik Sağlık-Sen Muğla İl Başkanı Abdullah Gül’ün dediği gibi, il sağlık müdürlüğü halkın canını hiçe mi sayıyor?

Muğla’daki sağlık sorunları sadece fiziksel yapıların çürümüşlüğüyle sınırlı değil. Datça Devlet Hastanesi’nde yaşanan mobbing vakası, devlet hastanelerindeki çalışma koşullarının ne denli ağırlaştığını gözler önüne seriyor. 18 yıllık deneyimli hemşire T.A.’nın sistematik baskıya uğraması ve intihar girişiminde bulunması, yöneticilerin sağlık çalışanlarını nasıl bir psikolojik baskı altında tuttuğunun kanıtıdır.

Bunun yanında refakat izni sorunu da büyüyor. Sağlık çalışanlarının refakatçi izni yerine yıllık izne zorlanması, büyük bir mağduriyet yaratıyor. Bir doktor ya da hemşire, hasta yakınına bakmak için yıllık izninden feragat etmek zorunda mı? CHP’li Cumhur Uzun’un da vurguladığı gibi, bu sorun derhal çözülmelidir. Ancak çözmesi gereken kişi kim? Elbette ki Muğla İl Sağlık Müdürü!

2000’den fazla personelin çalıştığı Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi, bölgenin en büyük sağlık merkezi konumunda. Burada tedavi gören binlerce insan var. Hastaların ve çalışanların psikolojisini yönetmek, hem sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak hem de çalışan motivasyonunu sağlamak açısından kritik öneme sahip. Başhekim Turhan Togan’ı yakından tanımasak da, hastanenin yönetiminde başarılı işler yaptığını görmek mümkün. Ancak büyük bir hastaneyi iyi yönetmek tek başına yeterli değildir. Sağlık sisteminin bütününü ilgilendiren politikaların belirlenmesi ve uygulanması İl Sağlık Müdürü’nün asli görevidir.

Muğla, milyonlarca turisti ağırlayan bir şehir. Küresel çapta bir turizm merkezi olan böyle bir yerde sağlık hizmetlerinin Türkiye’ye örnek gösterilecek düzeyde olması gerekmez mi? Yabancı turistlerin en çok dikkat ettiği unsurlardan biri de sağlık hizmetlerinin kalitesidir. İngiltere, Almanya ve Rusya’dan gelen turistler, Muğla’da bir sağlık sorunuyla karşılaştıklarında hangi standartlarda hizmet alıyor? Sağlık sistemi çökmüş bir turizm şehri, geleceğini nasıl garanti altına alabilir?

Tüm bu gerçekler ışığında Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun Muğla İl Sağlık Müdürlüğü’nün durumunu gözden geçirmesi şarttır.

Hastanelerdeki eksiklikler,

Deprem riski taşıyan binaların hizmet vermeye devam etmesi,

Sağlık çalışanlarına yönelik baskılar,

Refakat izni gibi temel hakların ihlal edilmesi,

Bunlar, Muğla İl Sağlık Müdürlüğü’nün başarılı bir yönetim sergilemediğinin göstergesidir. Eğer bir ilde sağlık hizmetleri aksıyorsa, bunun sorumlusu İl Sağlık Müdürü’dür.

Muğla gibi büyük bir turizm kentinde, sağlık sisteminin en üst düzeyde olması gerekirken, şu an yaşanan tablo tam tersini gösteriyor. İl Sağlık Müdürü, bu sorunları çözmek yerine neden sessiz kalıyor?

Muğla sağlıkta geriye değil, ileriye gitmelidir. Eğer İl Sağlık Müdürü bu görevi layıkıyla yerine getiremiyorsa, Sağlık Bakanlığı gerekeni yapmalıdır!

Sevgilerimle / 10.03.2025

Gazeteci Ali ERTURAN

gazetecialierturan@gmail.com