Ortaca Belediyesi’nden Kaçak Yapıya Kalkan!

Kaçak yapılaşmayla mücadele edilmesi gerekirken, Ortaca Belediyesi'nin aldığı bir karar şaşkınlık yarattı...

Kaçak yapılaşmayla mücadele edilmesi gerekirken, Ortaca Belediyesi'nin aldığı bir karar şaşkınlık yarattı: Kaçak yapılara numarataj veriliyor! Yıkım bedeli tahsil ediliyor, ceza kesiliyor, üstüne bir de belediyespor’a bağış yaptırılıyor. Yetmiyor, Sayıştay kararları görmezden geliniyor ve sonunda kaçak yapılar adrese kavuşuyor. Peki bu ne anlama geliyor?

Bu, açıkça "Senin yapını yıkmayacağız, gönül rahatlığıyla oturabilirsin" demek değil midir? O halde yasal izinle ev yapmak için bekleyenler neden bekliyor? Eğer kaçak yapılar korunuyorsa, bu imkândan herkes faydalanmalı mı? Hukuk, kurallara uyanlar için mi var, yoksa kaçak yapılar için özel ayrıcalık mı tanınıyor?

Kaçak yapılaşma hız kesmeden devam ederken, bunu herkes biliyor ama kimse müdahale etmiyor. Valilik, kaymakamlık, belediye, kolluk kuvvetleri seyirci. Yasalar sadece bazıları için mi geçerli? Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 6 Eylül 2024'te “Kaçak yapılara müsaade etmeyin, derhal yıkın” demedi mi? 2019'da “Kaçak yapılar dijital olarak takip edilecek” açıklaması yapılmadı mı? Peki, bu sistem nerede? Muğla’da 30 binden fazla kaçak yapı varken neden hâlâ yenileri ekleniyor?

Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü sadece resmî yazılar yazarak sorumluluğunu yerine getirdiğini mi düşünüyor? Kaçak yapılarla mücadele, sadece kağıt üzerinde mi yürütülecek? Belediyeler, valilik, kaymakamlık ve kolluk kuvvetleri neden sessiz?

Ortaca Belediyesi, sosyal medya hesaplarında "Depreme hazırlıklı olmak hayat kurtarır" diye paylaşım yapıyor. Peki, kaçak yapılarla dolu bir ilçede gerçekten hayat kurtulabilir mi? Denetimsiz, kaçak, mühendislikten uzak yapılarla mı depreme hazırlıklı olunacak? Deprem değil, bina öldürür! Kaçak yapıların inşasına göz yummak, olası bir felakette yaşanacak can kayıplarına davetiye çıkarmaktır.

6 Şubat’ta 53 binden fazla insanımızı kaybettik. Binlerce insan yaralandı, sakat kaldı, aileler parçalandı. Depremin üzerinden iki yıl geçti ama insanlar hâlâ konteynerlerde yaşam mücadelesi veriyor. Buna rağmen kaçak yapılar hız kesmeden yükselmeye devam ediyor, yetkililer ise sadece seyrediyor.

Muğla, dünyanın en güzel turizm merkezlerinden biri. Ancak kaçak yapılaşma bu cenneti hızla yok ediyor. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, kaçak yapıları ivedilikle mühürlemeli ve yıkım süreçlerini başlatmalıdır. İmar affı beklentisi yaratmak, yasaları çiğnemeye göz yummak demektir. Unutulmamalıdır ki, imar affı demek, 6 Şubat’ta kaybettiğimiz binlerce insanımıza ihanet etmek demektir.

Bugün kaçak yapılara numarataj veriliyorsa, yarın ne olacak? Yasalar herkese eşit uygulanacak mı, yoksa kaçak yapı sahiplerine ayrıcalık mı tanınacak? Kamuoyu bu soruların yanıtını bekliyor!