Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu geçtiğimiz günlerde basın mensuplarının karşısına geçti ve kamuoyuna seslendi: "Aydın'ın sadece 5-6 aylık suyu kaldı." Bu açıklama bir çağrıydı. Halktan su tasarrufu yapmalarını, dikkatli olmalarını istedi. Sorun elbette büyük. Ancak bu noktaya nasıl gelindiği, daha doğrusu neden gelinmesine göz yumulduğu sorusu göz ardı edilmemeli.
Özlem Çerçioğlu 2009 yılından bu yana Aydın’ı yönetiyor. Yani dile kolay, 16 yıldır Aydın’ın dağından taşına, ovasından barajına kadar her şeyinden sorumlu bir konumda. 3 dönemdir Büyükşehir Belediye Başkanı koltuğunda oturuyor. Bu kadar uzun süre görev yapan bir yöneticiden, bölgenin doğal kaynakları hakkında derin bilgi sahibi olması, kuraklık riskine karşı uzun vadeli projeler geliştirmesi ve su krizini yıllar öncesinden öngörüp önlem alması beklenir. Çünkü yöneticilik sadece günü kurtarmak değil, geleceği yönetmektir.
İklim değişikliği bir gecede ortaya çıkmadı. Kuraklık, azalan yağışlar, yer altı sularının tükenmesi yıllardır konuşulan bir tehdit. Türkiye'nin birçok bölgesinde olduğu gibi Aydın da bu tehdidin tam ortasında. Üstelik Aydın gibi tarımın kalbi sayılan bir şehirde suyun önemi bir kat daha fazla. Bu gerçek ortadayken, su krizini sadece vatandaşa “musluğu kısın” diyerek çözmek mümkün değil. Elbette bireysel tasarruf şart ama belediyelerin de üstüne düşeni yapması, sadece altyapı değil, vizyon geliştirmesi gerekiyor.
Aydın Büyükşehir Belediyesi bazı içme suyu projeleri, arıtma tesisleri ve altyapı çalışmaları yapmış olabilir. Ancak ortada gerçek bir “su yönetim stratejisi” yoksa, bu çalışmalar günü kurtarmaktan öteye geçemez. Şimdi su bittiğinde suçlu kim olacak? Yağmur yağmadı diye doğayı mı suçlayacağız?
Bugün yaşadığımız su sorunu, yalnızca doğanın değil, ihmalin de sonucudur. Yıllardır görevde olan bir belediye başkanının, artık bu gerçeklerle yüzleşmesi gerekiyor. Çünkü Aydın halkı sadece bugünü değil, yarını da düşünmek zorunda. Yönetici ise sadece “şu kadar ay su kaldı” diyerek değil, “bu noktaya neden geldik ve ne yapacağız” sorularına da açık yüreklilikle cevap vermeli.
Aydın’ın suyunu, havasını, geleceğini korumak hepimizin sorumluluğu. Ama bu sorumluluğun ilk halkası, yetkiyi elinde tutanlarda başlar. Yönetmek, sadece kriz anlarında konuşmakla değil, krizi doğmadan önlemekle olur... 27.07.2025
Sevgilerimle
Gazeteci Ali ERTURAN
gazetecialierturan@gmail.com